ayetel kürsi ile iş bulma
Ayetelkürsinin sır ve hikmetlerini saymaya gücümüz yetmez bu bilinen bir gerçektir. Bu sırlarından olsa gerektir ki Ayetel Kübra en büyük ayet
313ayetel kürsi okumanın fazileti 333 Ayetel Kursi okumanın fazileti’ni gece geç saatlerde okuyarak bu fazilete erişebilmeniz mümkün değildir. Günleriniz ve yaşam şartlarınız 333 Ayetel Kursi okumanın faziletine erişmeniz birer sebebdir. Ayetel kursi okumak Kalp ile Allah’a bağlanmak olarak adlandırılabilir.
AyetelKürsi Kuran-ı Kerim'de sıralamada 2. sure olan Bakara suresinin 255. ayetidir. Bu ayet hakkında Peygamberimiz Hz. Bu ayet hakkında Peygamberimiz Hz. Muhammed S.a.v. ayetlerin efendisidir buyurduğu için en büyük ayet anlamında Ayetel Kürsi denilmiştir .
İçindeAllah'ın kürsüsü zikredildiği Ayetel Kürsi, hem içeriğiyle hem de üstün özellikleriyle dikkat çekiyor. Ayetel Kürsi hakkında hadisler bulunurken, bu ayet çok okunmuş, şifa ve korunmaya vesile kılınmıştır. Ayetel Kürsi, detaylı olarak İslam inancının özünü içinde bulunduruyor ve insanlara Yüce Allah'ı tanıtıyor.
MuhiddinArabi, Sadüdini Teftezani, İmam-ı Buni (k.s)demişlerdir ki: “Bir kimse Ayet'el Kürsi'yi harflerinin adedi kadar(170) defa, yahud Mürsellerin(Salavatüllahi aleyhim) adedi kadar(313) defa okursa, o kişiye göklerde ve yerdeki mahlukatın cümlesi itaat edip her şeyden muhafaza ederler.Düşmanları ne eli ve ne de dili ile
Site Web De Rencontre En Ligne. Ayetel Kürsi Arapça okunuşu ve Aytel Kürsi Türkçe anlamı... Bakara Suresi'nin 255. ayeti olan ve Medine'de indirilen Ayetel Kürsi duası namaz dualarından biri olması sebebiyle araştırılıyor. Faziletleri saymakla bitmeyecek Ayetel Kursü türkçe ve arapça okunuşu merak ediliyor. İşte Ayetel kürsü anlamı, okunuşu ve fazileti... AYETEL KÜRSİ ARAPÇA OKUNUŞU اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ AYETEL KÜRSİ TÜRKÇE OKUNUŞU Allahû lâ ilâhe illâ hûvel hayyûl kâyyum/ lâ te'huzûhu sinetûv velâ nevm/ lehu mâ fis semâvati ve mâ fil ârd / men zellezi yeşfeu indehu illâ bi iznih / ya'lemû mâ beyne eydihim ve mâ halfehûm / ve lâ yûhiytune bi şey'im min ilmihi illâ bi mâ şa'/ vesiâ kûrsiyyûhûs semavati vel ârd /ve lâ yeudûhu hifzuhûma ve hûvel aliyyûl azim. AYETEL KÜRSİ MEALİ Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Diridir, kayyumdur. Onu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey onundur. İzni olmaksızın onun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. Onlar onun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. Onun kürsüsü bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir. Gökleri ve yeri koruyup gözetmek ona güç gelmez. O, yücedir, büyüktür. AYETEL KÜRSÜ FAZİLETLERİ İçinde Allah’ın kürsüsü zikredildiği için “Âyetü’l-kürsî” adıyla anılan bu âyet hem muhtevası hem de üstün özellikleri sebebiyle dikkat çekmiş, hakkında hadisler vârit olmuş, çok okunmuş, şifa ve korunmaya vesile kılınmıştır. Kelime-i şehâdet ve İhlâs sûreleri nasıl İslâm inancının özünü ihtiva ediyor ve insanlara Allah Teâlâ’yı tanıtıyorsa Âyetü’l-kürsî de –onlardan daha geniş ve detaylı olarak– bu özelliği taşımaktadır. Bir önceki âyette peygamberlerin getirdiği bunca âyet ve “beyyine”ye imana götüren işaret ve delil rağmen insanların ihtilâfa düştükleri, kiminin küfrü kiminin imanı tercih ettiği zikredilmişti. İnsanı imana götüren deliller, aklını kullanarak üzerinde düşüneceği “kendisinde ve yakından uzağa çevresinde enfüs ve âfâk”, peygamberleri desteklemek üzere Allah’ın onlara lutfettiği mûcizelerde ve vahiy yoluyla yapılan “sağlam delillere dayalı sözlü açıklamalar”da görülmektedir. Bu âyet gerçek mâbudu arayanlar için eşsiz ve başka hiçbir kaynaktan elde edilemez bir açıklamadır, delildir. Şevkânî’nin Buhârî, Müslim, Nesâî, Ahmed b. Hanbel gibi sahih kaynaklardan derlediği hadislerden birkaçı bile bu âyetin önemi hakkında bir fikir edinmeye yetecektir Hz. Peygamber, Übey b. Kâb’a “Allah’ın kitabından hangi âyet en büyüğüdür” diye sorup “Âyetü’l-kürsî’dir” cevabını alınca onu tebrik etmiştir Müslim, “Müsâfirîn”, 258. Yine Übey’in hurmasına şeytana tâbi bir cin musallat olmuş; vermeyi, dağıtmayı seven Übey’i bundan vazgeçirmek üzere hurmayı aşırmaya başlamıştı. Übey mahlûku takip ederek yakaladı. Garip bir şekli vardı. Onunla konuşunca kimliğini ve maksadını anladı. Kendilerinden nasıl kurtulabileceğini sorunca “Bakara sûresindeki kürsü âyeti ile” dedi ve ekledi “Onu akşamda okuyan sabaha kadar, sabahta okuyan akşama kadar bizden korunmuş olur.” Sabah olunca Übey durumu Hz. Peygamber’e aktardı. Resûlullah, “Habis doğru söylemiş” buyurdu. Buhârî’de de Ebû Hüreyre’den naklen yukarıdakine yakın bir rivayet vardır. Hz. Peygamber’e hadiseyi anlatınca şeytan olduğunu öğrendiği hırsız Ebû Hüreyre’ye şöyle demiştir “Yatağına yatınca Âyetü’l-kürsî’yi oku, devamlı olarak Allah’tan bir koruyucun olacak ve sabaha kadar sana şeytan yaklaşamayacaktır.” Allah varlığı ezelî, ebedî, zaruri ve kendinden olan, her şeyi yaratan, her şeyin mâliki ve mukadderatının hâkimi, her şeyi bilen ve her şeye kadir olan... yüce mevlânın öz ismidir. Bu öz isim zikredildikten sonra hem O’nun vahdâniyeti birliği, tekliği hem de İslâm’ın getirdiği imanın tevhid Allah’ı birleme, bir bilme özelliği açıklanmak üzere “O’ndan başka tanrı yoktur” buyurulmuştur. Müşrikler elleriyle yaptıkları putlara tapmakta idiler. Bunlar cansız eşyadan yapılırdı. Canı bile olmayan varlığın ilâh olamayacağını ifade etmek üzere hemen arkasından “O diridir” buyurulmuştur. Evet Allah diridir, O’nun hayat sıfatı vardır ve tıpkı diğer isimleri ve sıfatları gibi bunun da mahiyetini ancak kendisi bilmektedir. Gerek Araplar’daki gerekse diğer kavimlerdeki müşriklerin çoğu büyük bir Allah’a inanmakla beraber bunun yanında –her birine bir işlev tanıdıkları– sözde tanrılara inanmışlardır. Bu inanç tevhide aykırıdır. Tevhidi açıklayarak başlayan âyet, Allah Teâlâ’nın “kayyûm” sıfatını zikrederek “küçük, aracı, özel görevli... tanrılar”a gerek bulunmadığını ifade etmektedir. Çünkü kayyûm, “bütün varlıkları görüp gözeten, yöneten, bir an bile onları bilgi ve ilgisi dışında tutmayan” demektir. “Onu ne uyku basar ne uyur” cümlesi, hay ve kayyûm sıfatlarını pekiştirmekte ve biraz daha anlaşılmasını sağlamaktadır. Uyku basan veya fiilen uyuyan birinin gözetim, yönetim, koruma gibi işleri yerine getirmesi mümkün değildir. Allah Teâlâ’nın kayyûmluğu kâmil ve kesintisiz olduğuna, daha doğrusu kayyûm sıfatı bunu ifade ettiğine göre O’nu ne uyku basar ne de uyur. Yerde ve gökte ne varsa –başka hiçbir kimseye değil– O’na aittir; yaratanı da gerçek sahibi de O’dur. Âyetin bu mânayı ifade eden parçası “Yalnız O’na aittir” kısmıyla tevhidi öğretirken “başkasına değil” mânasıyla de şirkin çeşitlerini reddetmektedir. Çünkü müşrik toplumlar varlıkları yaratılış, aidiyet ve yetki bakımlarından çeşitli tanrılar arasında paylaştırmışlar; meselâ yıldız, gök, yer... tanrılarından söz etmişlerdir. “Yerde ve gökte” tabiri Arapça’da “bütün varlıklar” mânasında kullanılmakta, adına yer ve gök denilmeyen veya maddî mânada yere ve göğe dahil bulunmayan mekânlar ve buradaki varlıklar da bu ifadenin içine girmektedir. Allah’a ortak koşan kâfirlerin bir kısmı, bu ortakların O’na denk olduklarına değil, O’nun nezdinde reddedilemez şefaat, geri çevrilemez aracılık hakkına sahip bulunduklarına inanmakta ve putlara bu anlayış içinde tapınmaktadırlar. “Allah katında, O izin vermedikçe hiçbir kimse şefaat edemez” mânasındaki cümle bu inancın asılsızlığını ortaya koymakta; şefaatin de izne bağlı bulunduğunu, O izin vermedikçe ve dilemedikçe kimsenin böyle bir yetki ve imkâna sahip olamayacağını özlü ve etkili bir şekilde zihinlere yerleştirmektedir. Allah katında kendisine şefaat izni verilenlerin durumu ve yetkileri, ödül törenlerinde ödülleri vermek üzere kürsüye çağrılan şeref konuklarınınkine benzemektedir. Ödülün kime verileceğini bilen ve belirleyen onlar değildir. Ancak bu merasimi tertipleyenlere göre onlar, şerefli, saygıya lâyık, büyük kimseler olduklarından kendilerine böyle bir imtiyaz verilmiştir. Allah katında şefaatlerine izin verilecek olanlar da Allah’a yakın ve sevgili kullar olacaktır. Allah’tan başka bütün şuur ve bilgi sahiplerinin bilgileri sınırlıdır, doğru da yanlış da olmaya açıktır. Bu genel gerçek şefaat meselesine uygulandığında kimin şefaate lâyık olduğunun da ancak Allah tarafından bilineceği anlaşılır. Çünkü dış görünüşü mâ beyne eydîhim itibariyle şefaate lâyık görülenlerin, kullar tarafından görülemeyen ve bilinemeyen iç yüzleri mâ halfehüm itibariyle böyle olmamaları mümkündür. Allah birdir ve yalnızca O ibadete lâyıktır; çünkü O’ndan başka olmuşu, olacağı, gizliyi, açığı, geçmişi, geleceği, görüleni, gaybı bilen yoktur. Kürsî kürsü, “koltuk, sandalye, taht” anlamlarına gelir. Mecazi olarak saltanat, hükümranlık, mülk mânalarında da kullanılmaktadır. Allah Teâlâ’nın üzerine oturulan maddî alet mânasında kürsüsü olamayacağından –bu O’nun bizzat açıkladığı yüce sıfatlarına aykırı düştüğünden– burada kürsüden bir başka mânanın kastedilmiş olması gerekir. Esasen Kur’an’da Allah’a nisbet edilen, “Allah’ın...” denilen her şeyi, O’nun varlığına dahil veya kullandığı bir şey olarak anlamak da doğru değildir. Meselâ “Allah’ın evi, Allah’ın ruhu, Allah’ın emri, Allah’ın kölesi” tamlamalarında Allah’a ait olan şeyler böyledir. Bunlar ne O’nun varlığının bir parçasıdır ne de kullandığı araçlardır; önem ve şereflerinden dolayı O’nun” diye tanımlanmışlardır. İbn Abbas’a göre kürsüden maksat ilimdir. O’nun ilmi her şeyi kaplar. Âyetin bu kısmını, “kürsüden maksat O’nun hükümranlığıdır ve buna sınır yoktur, hiçbir şey O’nun dışında kalamaz” veya “Allah semavatı, arzı, arşı Kur’an’da zikretmiş, fakat bunlardan maksadın ne olduğunu açıklamamıştır. Kürsüsü de böyle bir varlıktır, yerleri ve gökleri içine alacak kadar geniştir. Ne ve nasıl olduğunu ise ancak kendisi bilmektedir” şeklinde anlamak mümkündür. Yüce, kâmil, eşsiz sıfatlarının bir kısmı âyette zikredilen yüce Allah’a, kulların sonsuz gibi gördükleri kâinatı korumak, gözetmek ve yönetmek elbette güç gelmeyecek, O’nu yormayacak, meşgul bile etmeyecektir. Çünkü O yücelerden yücedir, kimse bilmez nicedir.
Bakara Suresi’nin 255’inci ayeti olan Ayetel Kürsi, faziletleri ve önemi sebebiyle en çok araştırılan konular arasında yer alıyor. Farz namazların ardından okunduğu gibi namazdan bağımsız olarak da okunan Ayetel Kürsi, isteklerin gerçekleşmesi için, kötülükten ve şerden korunmak için okunuyor. Bu sebeple pek çok vatandaş, Ayetel Kürsi kaç ayet diye merak ediyor. Ayrıca Ayetel Kürsi kaçıncı sayfada ve hangi surede yer alır sorusu da yanıt arıyor. İşte ayetlerin efendisi ile ilgili merak edilenler. Ayetel Kürsi'nin faziletlerini ve faydalarını bilenler, Ayetel Kürsi kaçıncı sayfada ve hangi surede yer alır, Ayetel Kürsi kaç ayetten oluşur gibi sorulara yanıt arıyor. Namazların ardından ve geceleri yatmadan okunduğunda çok hayırlı olan ve şeytanın şerrinden, kötülüklerden ve nazardan koruyan Ayetel Kürsi kaç ayet diye de araştırılıyor. AYETEL KÜRSİ KAÇINCI SAYFADA VE HANGİ SUREDE YER ALIR? Ayetel Kürsi, Kur'an-ı Kerim'in ikinci suresi olan el-Bakara Suresi'nde yer alır. Surenin 255'inci ayeti olan Ayetel Kürsi Kur'an-ı Kerim'in 41'inci sayfasında bulunur. Ayetel Kürsi'de, Allah'tan başka ilah olmadığından' ve Allah'ın Hayy ve Kayyum olduğundan bahsedilmektedir. Ayetel Kürsi konuları arasında Allah'ın yeryüzünün ve gökyüzünün sahibi olduğu yer almaktadır. AYETEL KÜRSİ KAÇ AYETTEN OLUŞUR? Ayetel Kürsi sure olarak bilinir ancak, birçok hadiste övülmesi sebebiyle adına Ayetel Kürsi denilen ve anlamı yüksek ayetler olan bir ayettir. Uzun bir ayet olması sebebiyle Ayetel Kürsi'nin birden fazla ayetten oluştuğu düşünülür. Ancak Bakara Suresi içinde tek bir ayetten oluşmaktadır. AYETEL KÜRSİ NE İÇİN OKUNUR? Her şeyin şerrinden Allah'a sığınarak sürekli şekilde Ayetel Kürsi okunmalıdır. Nazara karşı okunması gereken dualar arasında yer alır. Namazlardan sonra Ayetel Kürsi okumak menduptur. Özellikle geceleri yatmadan evvel okunması halinde okuyan kişinin evine kötülükler gelmeyecek, şeytanın şerrinden korunacaktır. AYETEL KÜRSİ FAZİLETLERİAyetel Kürsi okumak nazardan büyüden ve tüm olumsuz enerjilerden korunmaya vesile olmaktadır. Ayetel Kürsi okumak imkansız olarak düşünülen işlerin açılmasına rızkın bollaşmasına ve bereketlenmesine vesile olmaktadır. Namazlardan sonra Ayetel Kürsi okumak hadislerde yer alan ve cennete girmek için faziletli olan bir ameldir. Ayetel Kürsi okumak kişinin ailesinin ve malının korunmasını sağlayan bir ibadettir. Hasta kişilere okuyarak üflemek hastalıktan kurtulmaya vesile olmaktadır. Birçok sıkıntının yok edilmesine vesile olan bir ayettir. Maddi manevi rahatsızlıkları gidermek için okunduğu gibi uyku problemlerinde ve ruhsal sıkıntılardan kurtulmaya da şifa olmaktadır. Ayetel Kürsi duası okunuşu ve anlamı için Ayetel Kürsi linkine tıklayınız.
Ayetel Kürsi, Kuranı Kerimde yer alan Bakara Suresinin 255. Ayeti Kerimesi olarak bilinen şifalı sıkıntı gideren bir ayettir. Ayetel Kürsinin okunması demek, kişinin her türlü sıkıntı, musibet, bela ve de kahırdan kurtulması, içini ve de hayatını ferahlatması demektir. Kişinin işlerinin rast gitmesinde, hayatının dualarındaki gibi olmasında etkili olan bu duanın dinimizde yeri çok ayrıdır. Yazımızın devamında da duanın detaylarına yer vereceğiz. Ayetel Kürsi Ne Anlama Gelir?Ayetel Kürsi Okumak Önemli Midir?Ayetel Kürsi Okumak Ne Sağlar?Ayetel Kürsi Her Yerde Okunabilir Mi?Ayetel Kürsi Okunmadan Önce Yapılması Gereken Temizlik Nelerdir?Ayetel Kürsinin Hatasız OkunmasıAyetel Kürsi Okumanın Faziletleri Nelerdir?Hangi Niyetlerde Ayetel Kürsi Okunur?Büyü Yapıldığında Ayetel Kürsinin Okunması Ayetel Kürsi Ne Anlama Gelir? Mutlaka ezberlenmesi gereken, ezberlendiği takdirde kişiye getirileri fazlası ile olan bu duanın anlamında çok derin ayrıntılar gizlenmektedir. Ayetel Kürsinin anlamı gerçekten de oldukça derindir. Bu duada Allah’ın her zaman var olduğu ve de kulunu yalnız bırakmadığı anlatılmaktadır. Allah’tan başka ilahın olmadığını öne süren dua, yine onun hükümdarlığına da değiniştir. Şifa niyetine okunan bu duanın faziletleri yücedir. Ezberleyen kişilere de yararı çok fazladır. Allah’ın yüceliğini vurgulayan bu duanın kullara getirisinin çok fazla olduğu da bir gerçektir. Ayrıca, sitemizde var olan linklerde yer alan düğüm büyüsü nedir? Yazısına da ulaşabilirsiniz. Ayetel Kürsi Okumak Önemli Midir? Ayetel Kürsi duasının okunmasının önemi çok büyüktür. Bu dua sayesinde kulun Allah’a yaklaştığı bilinmektedir. Kötülüklerden ve her türlü şerden korunmaya vesile olan bu duanın dinimizdeki yeri de bir hayli önem arz eder. Önemi ve de anlamı çok büyük olan bu ayetin ezberlenmesi kulların kendisi için çok iyi olacaktır. belalardan koruyan güzelliklere yol açan ayetin ezberlenmesi gerçekten de güzellikleri ardından getirecektir. Bu duanın okunduğu eve şeytanın girmeyeceği ve de yine bu evin her türlü şerden korunacağı bizzat bilinmektedir. Ayetel Kürsinin önemi ve de faziletlerinin say say bitmez derecede olduğunu anlatmaya devam edeceğiz. Sitemizi takipte kalabilir, daha net bilgiler için yazılarımızı okumaya devam edebilirsiniz. Ayetel Kürsi Okumak Ne Sağlar? Ayetel Kürsinin birçok yararı olduğu gibi, bu ayeti okuyan kişilere gelen güzelliklerin de say say bitmeyecek derecede olduğunu belirtmek isteriz. Şimdi de size bu yüce ayetin yararlarının birtakımından bahsetmek isteriz. İşte o yararlar Ayetel Kürsiyi gece yatmadan önce okuyan kişi ve de bulunduğu ortam, sabaha kadar korunur, kollanır. Bu ayeti okuyan kişiler her an şeytanın şerrinden korunan kimseler olur. Dara düşen kimselerin ferahlamasında direkt olarak yardımcı olan bir duadır. Evden çıkan kişinin bu duayı okuması sonrası, o kişi gün boyunca tüm belalardan ve de kötülüklerden korunur. Duayı okuyan kişiden nazar, kem göz ve de kahır uzak durur. Duayı okumayı sürekli kılan kişiler hayatı boyunca kötülüklerden korunur, güzellikler ve de bereket ile boğulur. Bu duayı okuyan kişinin dilekleri, duaları her zaman gerçek olur, işleri rast gider. Duayı okuyan kişinin ve de sevdiklerinin bedeni de, ruhu da şifa ile dolar. Ayatel kürsi ile yürekler ferahlar, en çözümsüz dertler bile tek tek çözülmeye başlar. Ve daha saymakla bitmeyecek kadar önemi olan bu duanın bu yararlarının insanlara güzellik kattığını belirtmeliyiz. İyilik, kusursuzluk ve de mucizevi oluşum bu dua ile ortaya çıkmaktadır. Kişilerin şifası olan bu yüce dua ile her kul Allah’ına daha yakın hisseder. Ayetel Kürsi Her Yerde Okunabilir Mi? Ayetel Kürsinin okunması için seçilen yerin bu duanın yüceliğine uygun olması elbette ki güzel olacaktır. Ayetlerin seyyidi olarak anılan Ayetel Kürsinin her zaman ve her yerde gönül rahatlığı ile okunabileceği bildirilmiştir. Özellikle de Ayetel Kürsi bir ayettir. O nedenle namazlarda da okunabilmektedir. Özellikle yatağa girildiği vakit bu ayetin okunması, okuyan kişinin sabaha kadar şeytanın şerrinden korunması anlamına gelir. Sıkıntı ve de keder anında bu ayetin okunması demek de, o kişinin en tez vakitte feraha erişmesi demektir. bu çok yüce ve de şifa olan ayetin ezbere bilinmesi demek, kişilerin dillerinde devamlı olarak şifalarını taşıması demek olur. Ayetel Kürsi Okunmadan Önce Yapılması Gereken Temizlik Nelerdir? Yüce Allah, Ayetel Kürsi gibi yüce bir ayet ile bizim tüm sıkıntımızı kederimizi ve de derdimizi içimizden de, hayatımızdan da söküp almaktadır. Her dua gibi, Ayetel Kürsi ayetini de okurken kişinin abdestli olması bu duanın kula getirine katkı sağlar. Fakat kişinin imkansızlıkları buna engel olmaz. Ayetel Kürsi istenilen her zaman her durumda okunulabilir. Yalnızca bu duayı okurken temiz bir mekan seçmek, kişinin de bedenen temiz olması, bu duanın etkisinin daha tatmin edici olmasına neden olur. Ayetel Kürsinin Hatasız Okunması Ayetel Kürsinin hatasız bir şekilde okunması elbette ki çok güzel bir durumdur. Ezberlendiği sürece herkesin dilinde olması gereken bir ayettir Ayetel Kürsi. O nedenle de ne kadar bu ayeti dile getirirseniz, o kadar hayatınızın güzellikler ve de iyilikler ile geçtiğini kendiniz de göreceksiniz. Elbette Ayetel Kürsi gibi insan hayatını kusursuzlaştıran bir ayetin, kusursuz ve de hatasız bir şekilde okunabilmesi Allah katında güzelliklere tabidir. Ayetel Kürsi Okumanın Faziletleri Nelerdir? Ayetel Kürsi okumanın faziletleri kişilerin bu ayeti okudukça ne kadar güzel bir hayata adım atacaklarını net bir şekilde açıklar. Ayetin faziletlerine birkaç örnek verebiliriz Şeytanın şerrinden devamlı olarak korunmak için Ayetel Kürsi okunmalıdır. Nazara ve de kem göze karşı korur. Namazlardan sonra Ayetel Kürsi okunması menduptur. Geceleri yatmadan önce okunan Ayetel Kürsi, kişiyi sabaha kadar güzellikler ile korur. Dara düşenlerin yüreğine de, derdine de ferahlık verir. Ayeti okuyan kişinin kendisi de, çevresi de her zaman korunur. Bu ayeti okuyanların duaları kabul olur. Bu ayetin okunduğu eve şeytan girmez, kötülükler ise her zaman uzakta olur. Şifa bekleyenlere bu ayet şifa olur. Ayetel Kürsi okuyan kimse kendisini ve de ailesini güvene aşır. Bu ayeti okuyan kişi ve de sevdikleri, ailesi her türlü kötü durumdan korunur. Bunlar ve de benzeri faziletler ile kişilerin hayatını güzelleştiren, iyileştiren ve de kusursuzlaştıran bu ayetin muhakkak ki okunması en büyük güzellikleri sağlar. Hangi Niyetlerde Ayetel Kürsi Okunur? Ayetel Kürsinin okunmasında birçok farklı niyetler söz konusudur her zaman. Ama zaten bir kimse bu duayı okuyor ise, Allah onun dertlerinin tümünü çözüme erdirir, onun yüreğine ve de hayatına ferahlıklar, güzellikler getirir. Hayatınızda ne gibi bir niyet ile bu ayeti okursanız okuyun, Allah her zaman yâr ve de yardımcınız olacaktır. Büyü Yapıldığında Ayetel Kürsinin Okunması Kimi durumlarda yapılan herhangi bir büyü sonrasında bu ayet okunmaktadır. Bu kimi hocaya ve de kişinin kendisine, durumun da kendisine göre değişkenlik göstermektedir. Bu esnada konu olan, Ayetel Kürsinin 313 defa okunması olmuştur. Bu konu hakkında en etkili ve de gerçek olan bilgiyi yetkili hocanızdan alabilirsiniz. Sınavlara Girmeden Önce Ayetel Kürsi Okunması Sınavlara Girmeden önce Ayetel Kürsi okunması durumunda, Allah bu niyet ile ayeti dile getirenlerin sınavlarını güzel geçirir. Allah, bu ayeti okuyan her kimsenin her derdini çözer, sıkıntısını yüreğinden alır. Güzel bir niyet ve de böylesine derin bir ayet ile değil sınav derdi, en büyük sorunların bile üstesinden gelinebildiğini herkes görecektir. Özellikle de namazlar esnasında etkisini çok muntazam şekilde gösteren bu ayet ile kullar her türlü sıkıntısını ve de sorununu direkt olarak çözecektir. Şifa ve de kusursuzluk getiren bu yüce ayetin anlam derinliğine insek, çıkılmayacak bir yere girdiğimizi fark ederiz. O nedenle, her kulun, böylesine özel ve de mucizevi bir duayı dile getirmesini öneririz. Bir önceki yazımız olan Karı Koca Arasını Bulmak İçin Yapılan Uygulamalar Nedir? başlıklı makalemizde eş barıştırma duası, eşini aşık etme duası ve eşini eve bağlama duası hakkında bilgiler verilmektedir. Bu makaleyle ilgili geri bildirim gönderin.
Mutlaka ezberlenmesi gereken ayetlerden birisidir. Çok derin anlamlar taşımasının yanı sıra faydaları ve faziletleri de çok büyüktür. Günümüzde her namazdan sonra ve gece uyumadan önce okunur. Her türlü hastalığa tehlikeye de karşı okunan Ayetel Kürsi’nin ana konusu oldukça merak edilmektedir. Ayetel Kürsi kısaca nedir sorusuna cevap arayanlar Bakara suresinin 255. Ayeti kerimesi ile ilgili ayrıntılara aşağıdan ulaşabilirler. Peki, Ayetel Kürsi nedir ve ana konusu ne anlama gelir? Ayetel Kürsi, herkesin mutlaka ezbere bilmesi ve okuması gereken bir ayettir. Hadis kaynaklarında Ayetel Kürsi'nin fazileti ve faydaları hakkında oldukça fazla bilgi yer almaktadır. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed ''ayetlerin efendisi'' olarak tanımlamıştır. Günümüzde genellikle uyumadan önce okunan bu ayetin ana konusu da merak konusu olmaktadır. Ayetel Kürsi kısaca nedir başlığı üzerinden ana konuya ve anlamına ulaşabilirsiniz. İşte Ayetel Kürsi nedir sorusunun yanıtı! Ayetel Kürsi Nedir? Ayetel Kürsi, Bakara Suresinin 255. ayeti kerimesidir. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed ''ayetlerin efendisi'' olarak tanımlamıştır. Müslüman âlemi için en mühim ibadetlerin başında yer alan namaz kılarken de okunur. Namaz bitiminde de okunan bu ayeti geceleri uyumadan önce okumak ise adet haline gelmiştir. Her türlü tehlikeye karşı muhafaza eden Ayetel Kürsi, çok derin anlamlar taşımaktadır. Hadis kaynaklarında da bu ayetin önemine açıkça vurgular yapılmıştır. Ayetel Kürsi'nin Ana Konusu ve Anlamı Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle. 255- Allah'dan başka hiç bir ilah yoktur. O, daima yaşayan, daima duran, bütün varlıkları ayakta tutandır. O'nu ne gaflet basar, ne de uyku. Göklerdeki ve yerdeki herşey O'nundur. O'nun izni olmadan huzurunda şefaat etmek kimin haddine! Onların önlerinde ve arkalarında ne varsa hepsini bilir. Onlar ise, O'nun dilediği kadarından başka ilminden hiçbir şey kavrayamazlar. O'nun hükümdarlığı, bütün gökleri ve yeri kucaklamıştır. Her ikisini görüp gözetmek, ona bir ağırlık da vermez. O, çok yüce, çok büyüktür. Ayetel Kürsi Faydaları Hz. Peygamber, Übey b. Kâ'b'a "Allah'ın kitabından hangi âyet en büyüğüdür" diye sorup "Âyetü'l-kürsî'dir cevabını almıştır. Ayetel Kürsi çok önemli bir duadır. Herkesin mutlaka okuması gereken anlamı derin dualar arasında yer alır. Okuyan kişileri, ailesini, komşularını, çevresindekileri bütün kötülüklerden koruyan bu duanın faziletleri oldukça büyüktür. Hz. Peygamber her şeyin şerrinden Allah'a sığınarak sürekli Felâk ve Nâs sûreleri ile Âyete'l-kürsî'yi okumuştur. Bakara suresinin 255. ayeti, içinde Allah'ın kürsüsü zikredildiği için "Âyetü'l-kürsî" adıyla Kürsi duası okunuşu ve anlamı için Ayetel Kürsi linkine tıklayınız.
AYET-EL KURSİ Bakara Suresi 255. AyetAyet-el Kursi’nin Kur’an-ı Kerim’deki YeriÂyetü’l-Kürsî Bakara sûresinin iki yüz elli beşinci 255. âyetine Âyetü’l-Kürsî denir. Âyette geçen kürsî tâbirinden dolayı bu ismi almıştır. Kur’an-ı Kerîm’in bütünü içinde ayrı bir fazîleti olan bu ayet hakkında Resulullah Sallallahü Aleyhi ve Selem’den bazı hadisler âyet-i kerîmede Cenâb-ı Allah’ın yüceliği, sıfatları, kâinatta meydana gelen büyük olayların tamamen onun iradesi doğrultusunda vukû bulduğu, onun isteği ve izni olmadan hiç bir kimsenin başkasına şefaat edemeyeceği, O’nun kürsüsü, göklerde ve yerdekilerin ona ait olduğu hakkında bilgi Kursi’nin İnişi-Geceleyin inmiş olan bu Ayet-i Kerimeyi, Efendimiz Sallallahü Aleyhi ve Sellem , Zeyd’i Radıyallâhu anh çağırarak Kûrsi indiğinde, dünyadaki bütün putlar ve krallar yere düşmüş ve başlarındaki taçları Kursi Hakkında Bilinmesi Gerekenler ve Ayet-el Kursi Türkçe Okunuşu-Şeytanlar birbirleriyle çarpışarak kaçıp, iblis’in yanına toplanmışlar ve ona bu karışıklığı haber Kûrsi’de bulunan Esma-i İlahiye hiçbir Ayet-i Kerimede yoktur. Çünkü bu Ayet-i Kerime’de, bazısı açık, bazısı gizli olmak üzere on yedi yerde Allah’u Teâlâ’nın İsmi Resurullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem Kur’ân-ı Kerimin hangi Sûresi derece bakımından daha büyüktür? Diye soran Sahabe’ye, “İhlâs Sûresi” buyurdu. O Sahabe “Kur’ân-ı Kerimde hangi AyetFazilet bakımından daha üstündür.” diye sorunca, Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi ve Sellem “Ayet-el Kûrsi’dir” Kursi Arapça OkunuşuAyet-el Kursi Türkçe OkunuşuBismillahirahmanirrahimAllahulailahe illa huvel hayyul kayyum, late’huzuhu sinetun vela nevmun, lehu mafissemavati ve mafil ardı, men zelleziy yeşfe-u ındehu illa biiznih yağlemu mabeyne eydiyhim vema halfehum vela yuhıtune bişey’in min ılmihı illa bimaşae, vesia kursiyyuhussemavati vel’arda vela yeuduhu hıfzuhuma vehuvel aliyyul Kursi Türkçe Anlamı Râhman ve Rahim Olan Allah’ın AdıylaO’ndan başka ilah olmayan Allah, hay ve kayyumdur ezel ve ebedidir. O’nu uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde ve yerlerde olan şeyler O’nundur. İzni olmaksızın O’nun yanında şefaat eden yoktur. Halkın önünde ve arkasında olanı istikbal ve maziyi bilir. İnsanlar O’nun ilminden, O’nun isteğinden başkasını ihata edemezler. Kürsisi semaları ve yeri içine alır. Onların hıfzı O’nu Cenab-ı Ecelli Ala’yı yormaz. O, pek yüksek ve Kursi’nin FaziletleriPeygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu;“İlim sana olsun ey Eba Münzir, Canım Kabza-i Kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, muhakkak Ayet-el Kûrsi’nin bir dili ve ikide dudağı vardır ki, Arş’ın direğinin yanında Melik-i Müteâl olan Allah’u Teâlâ Hazretlerini takdis eder O’na Tazimde bulunur.”“Her kim, her farz namazın arkasından Ayet-el Kûrsi’yi okursa, Cennete girmekten onu ancak ölüm men kim onu yatacağı zaman okursa, Allah’u Teâlâ ona kendi evi, komşusunun evi ve etraftaki evler hakkında güvence verir.”“Bakara Sûresinde bir Ayet vardır ki Kur’ân Ayetlerinin Efendisidir. Şeytan olan herhangi bir evde okunursa şeytan o evden çıkar. O Ayet Ayet-el Kûrsi’dir.”“Her kim farz namazın arkasında Ayet-el Kûrsi’yi okursa, diğer namaza kadar Allah zimmetinde olur.”“Her kim Ayet-el Kûrsi’yi ve Bakara Sûresinin sonunu sıkıntılıkederli anında okursa ALLAH ona yardım eder”“Sen Ayet-el Kûrsi’den neredesin? O herhangi bir yemek veya katık üzerine okunursa mutlaka Allah o yemek ve katığın bereketini çoğaltır.”“Bu ayetin içinde İsm-i Âzam Allah’ın en yüce ismi bulunmaktadır.”“Ayetül Kürsi, Kuran’ın dörtte biri 1/4dir.“Her şeyin bir zirvesi vardır. Kuran’ın en yüksek noktası da Bakara Suresidir. Onun içinde bir ayet vardır ki, o da Ayet’el Kürsi’dir. Şeytan, Bakara Suresinin okunduğunu duyduğu evden çıkar gider.”“Her kim farz namazının peşinden Ayet’el Kürsi’yi okursa, onun cennete girmesine ölümden başka bir engeli yoktur; Ölünce cennete girer.” “Her kim farz namazın peşinden Ayete’l-Kürsi’yi okursa, o kimsenin ruhunu bizzat azamet ve ikram sahibi Allah alır. Onu bu sureyi her namazın arkasından okumaya ancak sıddık veya abid devam eder.”“Bir mümin beş vakit namazın arkasından Ayete’l-Kürsi’yi okursa, Allah’u Teala harp meydanında şehit olan Nebilerin canını aldığı gibi, bu müminin canını da kendi kudret eliyle alacaktır.”“Kuran’ın zirvesi Bakara Suresidir. Ondaki her ayetle birlikte seksen melek inmiştir. Ayete’l-Kürsi Arş’ın altından çıkarılmış ve Bakara suresine eklenmiştir.”“İnsanların efendisi Adem’dir, Arapların efendisi Muhammed’dir. İranlıların efendisi Selman’dır. Habeşlilerin efendisi Bilal’dir. Dağların efendisi Tur-i Sina’dır. Ağaçların efendisi sidr ağacıdır. Ayların efendisi Muharrem’dir. Günlerin efendisi Cuma’dır. Sözlerin efendisi Kuran’dır. Kuran’nın efendisi Bakara suresidir. Bakara Suresinin efendisi Ayete’l-Kürsi’dir. Dikkat edin onda beş kelime vardır ki her kelimede elli bereket vardır.”“Her kim Ayete’l-Kürsi’yi yatağına yatarken okursa, Allah o kimseyi, komşusunu, komuşusunun komşusunu ve etrafındaki evleri her türlü afetlerden muhafaza altına alır.”“Yatağına geldiğin vakit Ayete’l-Kürsi’yi oku. Muhakkak ki Allah’u Teala Sana iki melek vekil kılar. Sabaha kadar seni şeytanların şerrinden muhafaza eder.”“Bakara suresinde bir ayet vardır ki, Kuran ayetlerinin efendisidir. Şeytan olan herhangi bir evde bu ayet okunursa, şeytan o evden çıkar. O ayet Ayete’l-Kürsi’dir.”Ayet-el Kursiye İlişkin Rivayetler-Yatmadan okuyana ALLAH’u Teâlâ tarafından bir koruma verilir, sabaha kadar hiçbir şeytan Kûrsi’yi okuyan kimse yedi kalenin içine girmiş gibi muhafaza edilir. Ayet-el Kûrsi, Kur’ân-ı Kerimin dörtte İbni Kays Radıyallâhu anh “ALLAH’u Teâlâ, ne Tevratta, ne İncil’de, nede Zebur’da Ayet’el Kûrsi’den daha büyük bir Ayet indirmedi.”-Herhangi bir muradın hasıl olması için Ayet-el Kûrsi 313 kere okunduğunda, dünya ve Ahiret hakkındaki o istek Allah’ın izniyle hasıl olurne bir eksik ve ne bir fazla okunmamalıdır bu sayıların adedi çok önemlidir.-Cin musallat olan çocuğa 18 kere Ayet-el Kûrsi okunursa Allah’ın izni ile şifa okunursa unutkanlığı giderdiğini Hz Ali Radıyallâhu anh tarafından çıkarken okuyan her işinde muvaffak olur ve hayırlı işleri gelince okursan iki Ayet-el Kûrsi arasındaki işlerin hayırlı olur ve fakirliğin kimse evinden çıkarken Ayet-el Kûrsi’yi okursa, Hakk Teâlâ yetmiş Meleğe emreder, o kimse evine gelinceye kadar ona dua ile istiğfar ÖmerRadıyallâhu anh “Bir kimse sabahleyin yatağından kalktığında, Ayete’l-Kürsi’yi birer defa okursa, her okuşunda önüne, arkasına, sağına, soluna, altına, üstüne, içine ve sekinci ile de kendini halka içine alırsa, o gün okuyan kişiye, hiçbir şeytan, cin ve kötü insan zarar veremez. Evinin önünde kıyamet kopsa, haberi olmaz. Maddi ve manevi ne kadar kuvvete sahip olduğunu kendisi müşahede edecektir.”Ayet-el Kursi’nin TefsiriKürsî; Taht, koltuk demektir. Kök anlamıyla üst üste katlanmayı, bir araya toplanmayı belirtir. Belli parçaların bir araya toplanmasından, üst üste eklenmesinden oluştukları için sandalye, koltuk, taht gibi üzerine oturulacak eşyaya kürsi denilmiştir. Mecâzî olarak da ilim, güç, egemenlik, sultan gibi anlamları dile getirir. Kur’an’da Allah’ın da bir kürsisi olduğu, bu kürsinin gökleri ve yeri içine aldığı belirtilir. Sözkonusu âyet bu özelliği nedeniyle Kürsi Âyeti Âyetü’l-Kürsi olarak kürsîsinin mâhiyeti hakkında Kur’an’da bilgi verilmez. Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem den gelen rivâyetlerde de bu konuda bir açıklama yoktur. Taberî’nin kaydettiği bir hadise göre yedi gök kürsi içinde bir kalkan içine atılmış yedi dirhem gibi kalır. Ebû Zer’in rivâyet ettiği bir hadis de Kürsi’nin arş karşısındaki durumunu belirler “Arş içinde Kürsi, yeryüzünde bir çölün içine atılmış demir bir halka yüzük kadardır”Âyetü’l-Kürsî’de sözkonusu edilen Allah’ın Kürsisi’ne müfessirlerce getirilen yorumlar başlıca dört görüş çevresinde özetlediği görüşlerden birincisine göre Kürsi, gökleri ve yeri kaplayan büyük bir cisimdir. Bu görüştekilerden Hasan el-Basri ayrıca Kürsi’nin Arş ile aynı şey olduğunu söyler. Ona göre üzerine oturulması nedeniyle tahta bazen arş, bazen de kürsi denmektedir. Bazı bilginler Hasan el-Basri’ye karşı çıkarak kürsi ile arşın ayrı şeyler olduğunu savunurlar. Bunlardan bazıları Kürsî’nin Arş’ın altında, yedinci semanın üstünde olduğunu söylerken, İmam Süddî’nin de içinde olduğu diğerleri yerin altında bulunduğu görüşünü öne sürerler. Said İbn Cübeyr’in rivayet ettiğine göre İbn Abbâs Kürsî’nin Allah’ın ayakların koyduğu yer olduğunu görüş Kürsi’yi Allah’ın hükümranlığı, kudreti ve mülkü olarak yorumlar. Kürsi’nin cisimliğini redde yönelik bu görüşe göre ulûhiyyet tanrılık ancak kudretle olur ve oturulan yere kürsî dendiği gibi bazan üzerine oturana da kürsi adı verilir. Bu nedenle Allah’ın Kürsi’si O’nun hükümranlığına, dolayısıyla kendisine görüşe göre Kürsi Allah’ın ilmidir. İlim, âlimin dayandığı şey olması bakımından kürsi olarak adlandırılır. Kendisine güvenilen, dayanılan âlimlere de kürsiler kerasi denilir. Bu nedenle âyetteki Kürsi Allah’ın ilmini ifade Allah’ın büyüklüğünü, ululuğunu dile getirdiği yolundaki yorum dördüncü görüşü oluşturur. Keffâl’in diğerlerine yeğlediği bu görüşe göre Allah, büyüklüğünü anlatmak için insanların kolayca anlayabileceği benzetmeler yapar. Allah’ın evi Beytullah, Kâbe, Allah’ın eli Yed’ullah, Hacerü’l-Esved gibi deyimler de aynı amaçla kullanılır. Bunları maddi anlamlarıyla anlamak doğru değildir ve kişiyi tecsim Allah’ı cisim gibi düşünme ve teşbih Allah’ı insana benzetme yanlışına göre Kürsi konusunda nassa dayalı bir delil olmadıkça te’vile gitmek doğru değildir. Bu nedenle Kürsi’ye ilişkin âyetin açık anlamına uygun ilk görüşün doğru kabul edilmesi gerekir. Ancak bu görüşten yola çıkarak Allah’ın cisim olduğu, insanlara benzediği gibi bir sonuca varmaktan da sakınmak KÜRSİNİN ÖNEMİNİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
ayetel kürsi ile iş bulma