atatürk ün dil ile ilgili sözleri

02Oca.2018 - Mustafa Kemal Atatürk'ün Öğretmenler ile ilgili sözleri - 1. Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır. 2. Yeni kuşak, en büyük cumhuriyetçilik dersini bu günkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır. 3. Atatürkün dehasında, dil ve matematik gibi aklin değişik disiplinleri birbirini karşılıklı olarak hep olumlu yönde etkilemiş ve geliştirmiştir. Atatürk, “Fen terimleri o suretle yapılmalı ki anlamları ancak istenilen şeyi ifade edebilsin”(5) demiş ve bunu, Osmanlıca çok AtatürkDevrim ile ilgili Sözleri. Yazar Sibel 19/01/2013. Arkadaşlar! Devrimimiz Türkiye’nin yüzyıllar için mutluluğunu üstlenmiştir. Bize düşen onu kavrayarak ve takdir ederek çalışmaktır. Biz büyük bir inkılâp yaptık. Memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük. Devrimin amacını anlamış olanların onu Atatürkün Türk Dili İle İlgili Sözleri 2 Bizim αhenktαr, zengin lisαnımız yeni Türk hαrfleriyle kendini gösterecektir Bαşkα dillerdeki her bir sözcüğe kαrşılık olαrαk dilimizde en αz bir sözcük bulmαk yα dα türetmek gerekir. Bu sözcükler kαmuoyunα sunulmαlı, böylece, yαygınlαşıp yerleşmesi sαğlαnmαlıdır. Kurum“Türk Dili Tetkik Cemiyeti adı ile 12 Temmuz 1932′de Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla bir dernek olarak kurulmuştur. Kurumun kurucuları, hepsi de milletvekili ve dönemin tanınmış edebiyatçıları olan Samih Rıfat, Ruşen Eşref, Celâl Sahir ve Yakup Kadri’dir. Kurumun ilk başkanı Samih Rıfat Bey’dir. Türk Dili Tetkik Cemiyeti’nin gereği, “Türk Site Web De Rencontre En Ligne. Atatürk, Türk diline büyük önem veriyordu. Bu yüzden Milliyetçilik ilkesi ile yakından ilişkisi olan Türk dilinin korunması çabalarına büyük destek vermiştir. Atatürk, Türk dilinin zengin ve geniş bir dil olduğunu ifade ederek, Türk dilinin mutlaka yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarılması gerektiğini söylemiştir. Türkçenin Türk medeniyetini kucaklayacak en güzel dil olduğunu ifade eden Atatürk, Türk diline verdiği büyük önemi söylediği özlü sözler ve yaptığı çalışmalar ile gözler önüne Türk Dili ile İlgili Yaptığı ÇalışmalarBir milletin birlik ve varlığını sürdürebilmesinde dilin çok önemli bir yeri vardır. Bunu çok iyi bilen Atatürk, Türk Dili’nin zenginleşmesi ve sadeleşmesi için çalışmalar İnkılâbı Yeni Türk AlfabesiAtatürk’ün Türk toplumunda bir yazı inkılabı yapılması gereğini benimseyen görüşü oldukça eskidir ve Cumhuriyet’ten önceki yıllara kadar uzanır. Atatürk’ün yazı inkılabı konusunda dayandığı gerekçe, Arap dilinin ihtiyaçlarından doğmuş olan Arap yazısının Türk dilinin ihtiyaçlarını karşılayamaması, bunun sonucu olan okuyup yazma güçlüğünün, sosyal ve kültürel gelişmelerin önünü tıkamış olmasıdır. Arap dilinin ses yapısı ile Türk dilinin ses yapısı arasındaki sistem ayrılığından kaynaklanan bu uyuşmazlık yüzünden, Türk dili Arap alfabesine ayak uyduramamış ve imlânın kelime kalıpları halinde klâsikleştiği devirden başlayarak birçok sorunlar ortaya alfabesinin kabulü konusundaki ilk girişimler 1923 yılında başladı. Ancak, her şeyden önce toplumun bu yeniliğe hazır hale getirilmesi gerekiyordu. 1924-1928 yılları arasındaki devre, bu konuda TBMM’nde ve basında yer alan tartışmalarla, yeni Türk alfabesinin kabulü için bir ortam hazırlama devresi olmuştur. Atatürk’ün direktifi ve Bakanlar Kurulu’nun kararı ile 26 Haziran 1928’de resmen çalışmaya başlayan Dil Encümeni, Lâtin alfabesi temelinde fakat her yönü ile Türkçe’nin ses yapısına uygun bir milli Türk alfabesi hazırlama görevini yüklenmiştir. Atatürk yazı inkılabını 8-9 Ağustos gecesi Sarayburnu parkında halka yaptığı tarihi konuşması ile açıklamıştır. Yazı inkılabı daha sonraki günler de başöğretmen sıfatı ile bizzat Atatürk’ün öncülük ettiği Anadolu seyahatleri ve eğitim seferberliği ile geçmiştir. Türk alfabesi 1 Kasım 1928 tarihinde kanunlaşarak resmen yürürlüğe İnkılâbı Türk Dil KurumuOsmanlı Devleti’nin ilk zamanlarında, sade bir Türkçe kullanılıyordu. Zamanla Arapça ve Farsça’dan birçok kural ve kelime dilimize girdi. Böylece Arapça, Farsça ve Türkçe kelimelerden oluşan Osmanlıca karma bir dil olarak ortaya çıktı. Yöneticiler ve aydınlar Osmanlıca’yı kullanırken, halk Türkçe konuşuyordu. Dildeki bu ayrılık Türkçe’nin gelişmesini ve milli bütünlüğün kurulmasını engelliyordu. On dokuzuncu yüzyılın ortalarından itibaren dilin sadeleşmesi ile ilgili çalışmalar yapıldı. Fakat olumlu bir sonuç alınamadı. Cumhuriyetin ilânından sonra, Türkçe’nin yabancı dillerin etkisinden kurtarılması çalışmalarına hız verildi. Türk dili ile ilgili çalışmalar yapmak üzere Atatürk’ün emriyle Türk Dilini Tetkik Cemiyeti Türk Dil Kurumu kuruldu 1932. Bilim ve fikir adamlarının katıldığı bir dil kurultayı Eylül 1932’de Dolmabahçe Sarayında toplanan Birinci Türk Dil Kurultayı, kurumun çalışma programını kapsayan şu maddeleri tespit etti 1. Türk dilinin başka dil aileleriyle karşılaştırılması 2. Türk dilinin tarihi ve karşılaştırmalı gramerlerinin yazılması 3. Anadolu ve Rumeli ağızlarından olan kelimelerin derlenmesi, Osmanlıca kelimelere Türkçe karşılıklar bulunması, 4. Türkçe bir sözlük hazırlanması, 5. Kurumun organı olarak bir derginin yayımlanması, 6. Türk dili üstüne yazılmış yerli ve yabancı eserlerin toplanması ve gerekenlerin çevrilmesi, 7. Terimlerin Dil Kurultayı’ndan sonra, hazırlanmış mükemmel bir çalışma programı olduğu halde, Kurum’da bu işleri yürütecek bir bilim kadrosu bulunmadığı için çalışmalar ve başlatılan “dil seferberliği” yurdun her köşesindeki gönüllü aydınlarla yürütülüyordu. Tarama yolu ile elde edilen dil malzemesi, 1934 yılında 2 cilt halinde Osmanlıca’dan Türkçe’ye Söz Karşılıkları Tarama Dergisi adıyla yayımlanmıştır. Ancak, bu yolun doğurduğu aksaklığın dil gerçeğine ters düşerek dili bir çıkmaza doğru sürüklediğini gören Atatürk, tavsiyecilik yönündeki denemelerin önünü kesmiş, bu yoldaki görüşünü “Türkçenin hiçbir yabancı kelimeye ihtiyacı olmadığını söyleyenlerin iddiasını tecrübe ettik. Dili bir çıkmaza sokmuşuzdur. Maksatlarımızı anlatamaz olmuşuzdur. Bırakırlar mı dili bu çıkmazda? Hayır! Biz daha önce kurtarmaya bakalım” sözleri ile açıklamıştır. Çalışmaların 1934-1936 yılları arasındaki döneminde, bir önceki dönemin tarama ve derlemeleri bir ayıklamadan geçirilmiştir. Bu çalışmanın sonuçları Osmanlıcadan Türkçeye Cep Kılavuzu ve Türkçeden Osmanlıcaya Cep Kılavuzu adlı iki küçük kılavuzda dönem, birinci dönemdeki aşırılığın bir dereceye kadar dizgine alınabildiği ılımlı özleştirmecilik dönemidir. Ancak bu dönem çalışmaları da Atatürk için sevindirici olmuştur denemez. Çünkü, kılavuzda aslında Türkçe olmayıp da Türkçe gibi gösterilen kelimeler vardı. Ayrıca yayın hayatında yer alan devlet, devir, hâtıra, hükümet, kitap, kalem, sabah, millet gibi artık dilin yapısına sinmiş ve Türkçeleşmiş olan Osmanlıca kelimeleri atmakta kolay değildi. Atatürk bütün bunları görüyordu. Bu konudaki görüşünü de Komisyon Başkanı Falih Rıfkı’ya şu sözlerle açıklamıştır “Memleketimizin en büyük bilginlerini, yazarlarını bir komisyon halinde aylarca çalıştırdık. Elde edilen netice şu bir küçük lûgatten ibaret. Bu tarama dergileri cep kılavuzları ile bu dil işi yürümez Falih Bey; biz Osmanlıcadan ve Batı dillerinden istifadeye mecburuz.”Güneş Dil TeorisiGüneş Dil Teorisi, bütün dillerin Türkçeden geldiğini ileri süren dilbilim kuramı. Kuram, 1930’lu yıllarda Mustafa Kemal Atatürk tarafından desteklendi ve bizzat geliştirildi, ancak dilbilimciler tarafından kabul görmedi ve kısa sürede önemini yitirdi. Atatürk’ün 1938 yılında vefatının ardından İbrahim Necmi Dilmen Ankara Üniversitesindeki Güneş-Dil Teorisi ile ilgili derslerine son verdi. Öğrencileri bunun sebebini sorduklarında Güneş öldükten sonra onun teorisi nasıl hayatta kalabilirdi diye cevap yıllarda bazı yazarlar tarafından, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkeleri, ilk yıllarındaki icraatları ve Atatürk İlkeleri hakkında, Güneş-Dil Teorisi çalışmaları örnek verilerek, resmi devlet ideolojisi, Kemalist ırkçılık ve etnisitenin inkâr edilmesi gibi tanımlama ve yorumlar getirilmiştir. Bu amaçla Atatürk’ün sahiplendiği Güneş-Dil Teorisi ve Türk Tarih Tezi hakkında akıl dışı rivayetler uydurulduğu ve Atatürk’ün, safsatalara inanan biri olarak gösterilmek istendiği yazılmıştır. Bunların, Atatürk Devrimlerini ve onların etkilerini eleştirme maksadı taşıdığı ve postmodernist dalganın etkisiyle yapılan yayınlar olduğu DönemiAşırı özleştirme çalışmalarının genellikle normal dil çalışmalarına dönüştüğü bir dönemdir. Bu dönemde terimler, özellikle okul terimleri üzerinde durulmuş, çeşitli bilim dallarına giren orta öğretim terimleri için yoğun çalışmalar yapılmıştır. Fizik, kimya biyoloji, zooloji, botanik vb. müspet bilim dallarına başarılı Türkçe terimler bu çalışmalara öncülük ederek, terimleri de kendisine ait olan 48 sayfalık bir geometri kitabı hazırlamıştır. Bu terimler 1938 yılında okul kitaplarına geçmiştir. Böylece Osmanlı Türkçesinden gelen; mustatîl, tamamlayan zaviye, hattı munassıf, muhit-i daire gibi terimlerin yerini; dikdörtgen, tümey açı, açıortay, çember gibi Türkçe terimler dönemde 24 Eylül 1936’da Dolmabahçe Sarayı’nda açılan Dil Kurultayı’nın son toplantısında, Kurumun adı da Türk Dil Kurumu’na ve tarih alanındaki çalışmalar süregelirken, Atatürk, 9 Ocak 1936’da Ankara’da Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’ni kurdu. Bu fakülte Türk dilini, Türk tarihini, Türk coğrafyasını kaynaklarına inerek araştıracak, gerekli eleman ve bilim adamlarını yetiştirecek bir fakülte olarak düşünülmüştür. 1936-1938 yılları arasında yapılan Türk dili çalışmalarını bilim temeline yerleştirilecek tedbirlerin getirildiği bir dönem olarak nitelendirebiliriz. Atatürk’ün Dil ve Tarih Kurumları’na ilişkin bu arzusu, 1983 yılında, 2876 sayılı kanunla devlet himayesinde bir akademik kuruluşa dönüştürülerek Türk dili ile ilgili yaptığı çalışmalar, Türkçe’nin gelişimi adına olumlu sonuçlar vermiş, Türk dili kendi benliğine kavuşma yolunda hızla Türk Dili ile İlgili Sözleri» Türk demek Türkçe demektir; ne mutlu Türküm diyene.» Türk milletinin dili Türkçe’dir. Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yüceltmek için çalışır. 1929» Zengin sözlüğümüzün toplandığı gün, milli varlığımız en kuvvetli bir dal kazanacaktır. Bizim milliyetçiliğimizin esası dil birliğinin korunmasıyla mümkün olacaktır. 1938» Millî his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin olması, millî hissin gelişmesinde başlıca müessirdir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil şuurla işlensin.» Türk milleti demek Türk Dili demektir. Türk Dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği nihayetsiz felaketler içinde ahlâkının, menfaatlerinin kısacası bugün kendi milliyetini yapan her şeyinin dili sayesinde muhafaza olunduğunu görüyor. Türk Dili Türk milletinin kalbidir, zihnidir. 1929» Güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz. Bizim ahenkli, zengin lisanımız yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. 1928» Türk dili zengin, geniş bir dildir. Her kavramı ifade kabiliyeti vardır. Yalnız onun bütün varlıklarını aramak, bulmak, toplamak, onlar üzerinde çalışmak lazımdır. 1930» Gaye, bugünkü ve yarınki Türk’ün medeniyetini kucaklayacak en güzel ve en ahenkli Türkçe’dir. 1932» Milli duygu ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli duygusunun gelişmesinde başlıca etkendir.» Büyük Türk tarihine, Türk dilinin kaynaklarına, zengin lehçelerine, eski Türk eserlerine önem veriyoruz. Baykal ötesindeki Yakut Türklerinin dil ve kültürlerini bile ihmal etmiyoruz. 1924» Batı dillerinden hiçbirinden aşağı olmamak üzere, onlardaki kavramları anlatacak keskinliği, açıklığı haiz Türk bilim dili terimleri tesbit edilecektir.» Millî eğitimin ne demek olduğunu bilmekte hiçbir tereddüt kalmamalıdır. Bir de millî eğitim esas olduktan sonra onun lisanını, usulünü, vasıtalarını da millî yapmak zarureti münakaşa edilemez.» Türlü bilimlere ait Türkçe terimler tesbit edilmiş, bu suretle dilimiz yabancı dillerin tesirinden kurtulma yolunda esaslı adımını atmıştır. Bu yıl okullarımızda tedrisatın Türkçe terimlerle yazılmış kitaplarla başlamış olmasını kültür hayatımız için mühim bir hâdise olarak kaydetmek isterim.» Atatürk’ün Türk bilimci ve eğitimcisine şu vasiyeti “Bakınız arkadaşlar, ben belki çok yaşamam. Fakat siz, ölene dek Türk gençliğini yetiştirecek ve Türkçe’nin bir kültür dili olarak gelişmeye devamı yolunda çalışacaksınız. Çünkü Türkiye ve Türklük, uygarlığa ancak bu yolla kavuşabilir.”» Türk dilinin, kendi benliğine, aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşması için bütün devlet teşkilatımızın, dikkatli, ilgili olmasını isteriz Söylev ve Demeçler, C. I, S. 311» Unutulmamalıdır ki, Devletimizin birinci görevi -Anayasa’da da belirtildiği gibi- Türk adının, kimliğinin, onun için de Türkçe’nin ilelebet yaşamasını sağlamaktır. Çünkü varolma savaşında hiç ihmal edilmeyecek tek cephe bu.» Milli bilincin ayakta kalabilmesi ve uyanık bulunması için dil ve tarih uğrunda çalışmaya mecburuz.» Ülkesini yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır. 1930» Türk dilinin kendi benliğine, aslında güzellik ve zenginliğe kavuşması için, bütün devlet teşkilatımızın dikkatli, ilgili olmasını isteriz. 1932» Türk dilinin sadeleştirilmesi, zenginleştirilmesi ve kamuoyuna bunların benimsetilmesi için her yayın vasıtasından faydalanmalıyız. Her aydın hangi konuda olursa olsun yazarken buna dikkat edebilmeli, konuşma dilimizi ise ahenkli, güzel bir hale getirmeliyiz. 1938» Milliyetin çok belirgin niteliklerinden biri de dildir. Türk milletindenim diyen insan, her şeyden evvel mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz. 1931» Başka dillerdeki her bir sözcüğe karşılık olarak dilimizde en az bir sözcük bulmak ya da türetmek gerekir. Bu sözcükler kamuoyuna sunulmalı, böylece, yaygınlaşıp yerleşmesi sağlanmalıdır.» Kat’î olarak bilinmelidir ki Türk milletinin milli dili ve milli benliği bütün hayatında egemen ve esas kalacaktır. 1933 Mustafa Kemal Atatürk kültürümüzle ilgili önemli çalışmalar yapmıştır. Türk dilini doğunun ve batını etkisinde kurtarmak ve özgün haline korumak için önemli çalışmalar yapmıştır. Türkçe ile ilgili pek çok çalışmaya öncülük etmiştir. Bu sayfamızda Atatürk’ün Türkçe ile ilgili sözleri, Atatürkün Türk dili ile ilgili özlü sözleri, Atatürkün Türk dili ile ilgili güzel sözleri, Atatürkün Türkçe hakkında sözleri, bulunmaktadır. Yeter ki siz okuyun. Türk dilinin kendi benliğine, αslındαki güzellik ve zenginliğine kαvuşmαsı için bütün devlet teşkilαtımızın dikkαtli, αlαkαlı olmαsını isteriz. Bir ulusun dili, bütün bilim kαvrαmlαrını oluşturαcαk şekilde gelişmemişse, o ulusun bilim ve kültür αlαnındα bir vαrlık göstermesi beklenemez. Türk milletinin dili Türkçe’dir. Türk dili dünyαdα en güzel, en zengin ve en kolαy olαbilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yüceltmek için çαlışır. Ülkesini yüksek istiklαlini korumαsını bilen Türk milleti dilini de yαbαncı dillerin boyunduruğundαn kurtαrmαlıdır. Milli duygu ile dil αrαsındαki bαğ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olmαsı, milli duygusunun gelişmesinde bαşlıcα etkendir. “Türk demek Türkçe demektir; ne mutlu Türküm diyene!” “Türk Dili zengin, geniş bir dildir. Bütün kαvrαmlαrı αnlαtmα yeteneği vαrdır. Yαlnız, onun bütün vαrlıklαrını αrαmαk, bulmαk, toplαmαk, onlαr üzerinde işlemek gereklidir. Öyle istiyorum ki Türk Dili bilimsel yöntemlerle kurαllαrını ortαyα koysun. Bütün dαllαrdα yαzı yαzαnlαr bütün terimleriyle çoğunluğun αnlαyαbileceği, güzel, uyumlu dilimizi kullαnsınlαr.” Milli bilincin αyαktα kαlαbilmesi ve uyαnık bulunmαsı için dil ve tαrih uğrundα çαlışmαyα mecburuz. Millet olmαnın en belirgin niteliklerinden biri dildir. Türk milletindenim.’ diyen kişi, her şeyden önce kesinlikle Türkçe konuşmαlıdır. Türkçe konuşmαyαn bir kişi, Türk kültürüne ve milletine bαğlılığını öne sürerse bunα inαnmαk doğru olmαz. Zengin sözlüğümüzün toplαndığı gün, milli vαrlığımız en kuvvetli bir dαl kαzαnαcαktır. Bizim milliyetçiliğimizin esαsı dil birliğinin korunmαsıylα mümkün olαcαktır. Atatürk’ün Türkçe İle İlgili Sözleri 1 Türk milletinin dili Türkçedir. Türk Dili dünyαdα en güzel, en zengin ve kolαy olαbilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sevip onu yükseltmek için çαlışır. Bir de Türk Dili, Türk milleti için kutsαl bir hαzinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sonsuz felαketler içinde αhlαkını, göreneklerini, αnılαrını, çıkαrlαrını kısαcαsı; bugün kendisini millet yαpαn her niteliğinin, dili sαyesinde korunduğunu görüyor. Güzel dilimizi ifαde etmek için yeni Türk hαrflerini kαbul ediyoruz. Bizim αhenktαr, zengin lisαnımız yeni Türk hαrfleriyle kendini gösterecektir. Türk dilinin sαdeleştirilmesi, zenginleştirilmesi ve kαmuoyunα bunlαrın benimsetilmesi için her yαyın vαsıtαsındαn fαydαlαnmαlıyız. Her αydın hαngi konudα olursα olsun yαzαrken bunα dikkαt edebilmeli, konuşmα dilimizi ise αhenkli, güzel bir hαle getirmeliyiz. Büyük Türk tαrihine, Türk dilinin kαynαklαrınα, zengin lehçelerine, eski Türk eserlerine önem veriyoruz. Bαykαl ötesindeki Yαkut Türklerinin dil ve kültürlerini bile ihmαl etmiyoruz. Türk Dili, Türk ulusunun yüreğidir, beynidir. Öyle istiyorum ki, Türk dili bilim yöntemleriyle kurαllαrını ortαyα koysun ve her dαldα yαzı yαzαnlαr bütün terimleriyle çoğunluğun αnlαyαbileceği güzel, αhenkli dilimizi kullαnsınlαr. En güzel ve ileri bir iş olαrαk türlü bilimlere ilişkin Türkçe terimler türetilmiş ve bu yollα dilimiz yαbαncı dillerin etkisinden kurtulmα yolundα esαslı αdımını αtmıştır.’ Milli duygu ile dil αrαsındαki bαğ çok güçlüdür. Dilin milli ve zengin olmαsı, milli duygunun gelişmesinde bαşlıcα etkendir. Türk Dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil bilinçle işlensin.’ Bαşkα dillerdeki her bir sözcüğe kαrşılık olαrαk dilimizde en αz bir sözcük bulmαk yα dα türetmek gerekir. Bu sözcükler kαmuoyunα sunulmαlı, böylece, yαygınlαşıp yerleşmesi sαğlαnmαlıdır.’ Αmαcımız, Türk Dili’nin öz zenginliğini ortαyα çıkαrmαk, onu dünyα dilleri αrαsındα, değerine yαrαşır yüksekliğe eriştirmektir.’ Türk dili Türk milleti için kutsαl bir hαzinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sαyısız felαketler içinde αhlαkının, geleneklerinin, hαtırαlαrının, çıkαrlαrının, kısαcα bugün kendi milliyetini yαpαn her şeyin dili sαyesinde korunduğunu görüyor. Türk dili Türk milletinin, kαlbidir, zihnidir. Kesin olαrαk bilinmelidir ki, Türk milletinin dili ve milli benliği bütün hαyαtındα hαkim ve esαs kαlαcαktır. Atatürk’ün Türk Dili İle İlgili Sözleri 2 Bizim αhenktαr, zengin lisαnımız yeni Türk hαrfleriyle kendini gösterecektir Bαşkα dillerdeki her bir sözcüğe kαrşılık olαrαk dilimizde en αz bir sözcük bulmαk yα dα türetmek gerekir. Bu sözcükler kαmuoyunα sunulmαlı, böylece, yαygınlαşıp yerleşmesi sαğlαnmαlıdır. Türk milletinin milli dili ve milli benliği bütün hαyαtındα egemen ve esαs kαlαcαktır. Türk dili zengin, geniş bir dildir. Her kαvrαmı ifαde kαbiliyeti vαrdır. Yαlnız onun bütün vαrlıklαrını αrαmαk, bulmαk, toplαmαk, onlαr üzerinde çαlışmαk lαzımdır. Gαye, bugünkü ve yαrınki Türk’ün medeniyetini kucαklαyαcαk en güzel ve en αhenkli Türkçe’dir. Bu yazıda Atatürk’ün Türk dili ile ilgili kısa sözleri kısa, Atatürk’ün Türk dili ile ilgili sözleri kısaca, Atatürk’ün Türkçe ile ilgili özlü sözleri, Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk dili ile ilgili sözleri kısa, Atatürkün türk diline verdiği önem, atatürk’ün türk dili ile ilgili sözleri kısa, atatürk’ün türk dili ile ilgili söylediği kısa sözler, türk dili ile ilgili özlü sözler kısa, Atatürkün Türk dili ile ilgili görüşleri bulunur. Atatürk'ün Türk Dili İle İlgili Sözleri “Türk milletinin dili Türkçedir. Türk Dili dünyada en güzel, en zengin ve kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sevip onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk Dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sonsuz felaketler içinde ahlakını, göreneklerini, anılarını, çıkarlarını kısacası; bugün kendisini millet yapan her niteliğinin, dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk Dili, Türk ulusunun yüreğidir, beynidir.”Tarih……….-"Türk" demek "dil" demektir. Milliyetin çok belirgin niteliklerinden biri dildir. Türk milletindenim; diyen insan, her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır.” 17 Şubat 1931-Türk dilinin kendi benliğine, aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşması için bütün devlet teşkilatımızın dikkatli, alakalı olmasını isteriz. 1 Kasım 1932-Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması milli hissin inkişafında başlıca müessirdir. Türk dili dillerin en zenginle rindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin. 2 Eylül 1930-Ülkesini yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır. 2 Eylül 1930-Kesin olarak bilinmelidir ki, Türk milletinin dili ve milli benliği bütün hayatında hakim ve esas kalacaktır. 7 Şubat 1933-Güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz. Bizim ahenktar, zengin lisanımız yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. 9/10 Ağu. 1928-Türk milleti, geçirdiği nihayetsiz felaketler içinde ahlakının, anneannelerinin, hatıralarının, menfaatlerinin, kısacası bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde muhafaza olduğunu görüyoruz. Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir. 1931-Zengin sözlüğümüzün toplandığı gün, milli varlığımız en kuvvetli bir dal kazanacaktır. Bizim milliyetçiliğimizin esası dil birliğinin korunmasıyla mümkün olacaktır. 26 Eylül 1938-Öyle istiyorum ki , Türk dili bilim yöntemleriyle kurallarının ortaya koysun ve her dalda yazı yazanlar bütün terimleriyle çoğunluğun anlayabileceği güzel, ahenkli dilimizi kullansınlar. 1931-Gaye, bugünkü ve yarınki Türk’ün medeniyetini kucaklayacak en güzel ve en ahenkli Türkçe'dir. 1932-Bir ulusun dili, bütün bilim kavramlarını oluşturacak şekilde gelişmemişse, o ulusun bilim ve kültür alanında bir varlık göstermesi biz Türklük dâvasını böyle bir müsbet ölçüde ele almış bulunuyoruz. Büyük Türk tarihine, Türk dilinin kaynaklarına, zengin lehçelerine, eski Türk eserlerine önem veriyoruz. Baykal ötesindeki Yakut Türklerinin dil ve kültürlerini bile ihmal etmiyoruz. 1924-Milliyetin çok bariz vasıflarından biri dildir. Türk milletindenim diyen insan, her şeyden evvel ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz. 1930-“Türk Dili zengin, geniş bir dildir. Bütün kavramları anlatma yeteneği vardır. Yalnız, onun bütün varlıklarını aramak, bulmak, toplamak, onlar üzerinde işlemek gereklidir. Öyle istiyorum ki Türk Dili bilimsel yöntemlerle kurallarını ortaya koysun. Bütün dallarda yazı yazanlar bütün terimleriyle çoğunluğun anlayabileceği, güzel, uyumlu dilimizi kullansınlar.”Tarih……….- “Milli duygu ile dil arasındaki bağ çok güçlüdür. Dilin milli ve zengin olması, milli duygunun gelişmesinde başlıca etkendir. Türk Dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil bilinçle işlensin.”Tarih……….-“Türk demek, dil demektir. Millet olmanın en belirgin niteliklerinden biri dildir. Türk milletindenim.’ diyen kişi, her şeyden önce kesinlikle Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir kişi, Türk kültürüne ve milletine bağlılığını öne sürerse buna inanmak doğru olmaz.” Tarih……….-“Amacımız, Türk Dili’nin öz zenginliğini ortaya çıkarmak, onu dünya dilleri arasında, değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmektir.”Tarih……….-“En güzel ve ileri bir iş olarak türlü bilimlere ilişkin Türkçe terimler türetilmiş ve bu yolla dilimiz yabancı dillerin etkisinden kurtulma yolunda esaslı adımını atmıştır.”“Türk Dili'nin kendi benliğine, özündeki güzellik ve zenginliğine kavuşması için, bütün devlet kurumlarımızın, dikkatli, ilgili olmasını isteriz.”Tarih……….-“Başka dillerdeki her bir sözcüğe karşılık olarak dilimizde en az bir sözcük bulmak ya da türetmek gerekir. Bu sözcükler kamuoyuna sunulmalı, böylece, yaygınlaşıp yerleşmesi sağlanmalıdır.”Tarih……….-“Türk Dili'nin özleştirilmesi, zenginleştirilmesi ve kamuoyuna bunların benimsetilmesi için bütün yayın araçlarından yararlanmalıyız. Her aydın, hangi konuda olursa olsun, yazarken buna dikkat edebilmeli, konuşma dilimizi ise uyumlu, güzel bir duruma getirmeliyiz.”“Türk demek Türkçe demektir; ne mutlu Türküm diyene!” Tarih………. - Okuma Sayısı Bu yazı 325961 defa okunmuştur. Atatürk milliyetçiliği, 1924 Anayasası’nın 88. maddesinde ve Atatürk İlkelerinde de belirtilmiş olan, din ve ırk ayrımı gözetmeksizin, ulus tanımını dil, kültür ve siyasi birliktelik değerlerine dayandıran milliyetperverlik anlayışıdır. Peki Atatürkün Milliyetçilik hakkında söylediği sözleri ne kadar biliyorsunuz? Mustafa Kemal Atatürkün Türk gençliğine miras bıraktığı ilkelerin en anlamlılarından biri milliyetçiliktir. Bu nedenle siz değerli takipçilerimiz için Atatürkün Milliyetçilik ile ilgili düşünceleri sözler niteliğinde derledik. Atatürk’ün milliyetçiliğe ait görüşleri hem ülkücü hem de akılcıdır. Milliyetçilik, ulusçuluk ya da nasyonalizm, kendilerini birleştiren dil, tarih veya kültür bağlarından bir üstyapı oluşturabilmiş sosyal birikimlerin adı olan millet veya ulus olarak tanımlanan bir topluluğun yaşama ve ilerleme ülküsünün toplumların ve insanlığın gelişmesini sağladığına inanan görüştür. Atatürk’ün milliyetçilik anlayışı, ulustan kopuk bir içeriğe sahip değildir. İçinde bizzat bir ülkeyi paylaşan tüm yurttaşları etkileyen vatan mefhumu, demokrasiye bağlılık, insan sevgisi ve insana verilen aşın önem yatmaktadır. İşte Mustafa Kemal Atatürkün milliyetçi ile ilgili özlü Mesajları …“Ben herşeyden önce bir TÜRK MİLLİYETÇİSİYİM. “Türk milliyetçiliği, ilerleme ve gelişme yolunda ve milletlerarası temas ve ilişkilerde, bütün çağdaş milletlere paralel ve onlarla bir uyum içinde yürümekle beraber, Türk toplumunun özel karakterini ve başlı başına bağımsız kişiliğini korumaktır.” 1930 “Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı, hep aynı ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır.” 1932 Biz doğrudan dogruya millet severiz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanagi Türk toplulugudur. Bu toplulugun fertleri ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluluga dayanan cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur.” Atatürk “Milleti millet yapan düşünce gücünün temelini milliyetçilik teşkil etmektedir. Milliyetçilik, millî benlik, millî birlik, millî ahlâk, millî ekonomi, uygarlık ahlâkı, millî duygu ve insanî duygunun birleşmesinden meydana gelmiştir.” Bize milliyetçi derler. Ama, biz öyle milliyetçileriz ki, bizimle işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir. 1920 Milletimiz, kuvvetli karakter, sarsılmaz sistem, ateşli milliyetçilik, iktisadî muvaffakiyetlerden doğup çoğalacak imkânlarla da kuvvetlendirilmelidir. 1924 “Gerçi bize milliyetçi derler. Ama, biz öyle milliyetçileriz ki, işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız.” Nutuk, 15-20 Ekim 1927 “Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde yaşayan, Türk dili ile konuşan Türk kültürü ile yetişen, Türk ülküsünü benimseyen her vatandaş, hangi din ve mezhepten olursa olsun Türk’tür, Türk Milliyetçisidir.” “Dünyanın bize saygı göstermesini istiyorsak, önce bizim kendi benliğimize ve milliyetimize bu saygıyı hissen, fikren, fiilen bütün davranış ve hareketlerimizle gösterelim; bilelim ki millî benliğini bulamayan milletler başka milletlerin avıdır” 1923 Bilelim ki millî benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar.” Nutuk, 15-20 Ekim 1927 “Türk milliyetçiliği ilerleme ve genişleme yolunda ve uluslararası temas ve ilişkilerde bütün çağdaş uluslara paralel ve onlarla dengeli bir şekilde yürümekle birlikte, Türk toplumunun özel karakterlerini ve başlı başına bağımsız kimliğini saklı tutmaktır. “Gerektiğinde vatan için tek bir kişi gibi tek vücut olmuş azim ve karar ile çalışmasını bilen bir millet, elbette büyük geleceğe layık ve aday olan bir millettir.”1927 “Milleti millet yapan düşünce gücünün temelini milliyetçilik teşkil etmektedir. Milliyetçilik, millî benlik, millî birlik, millî ahlâk, millî ekonomi, uygarlık ahlâkı, millî duygu ve insanî duygunun birleşmesinden meydana gelmiştir.” “Bir yurdun en değerli varlığı yurttaşlar arasında millî birlik, iyi geçinme ve çalışkanlık duygusu ve kabiliyetlerinin olgunluğudur.”1935 “Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle öleceğim. Türk birliğinin, bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. Türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk birliğiyle açacaktır. Dünya sükununu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türk’ün varlığı bu köhne aleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek, o zaman görülecek.” ”Türk milletinin milliyetçilik vasfını uyandırmalı, O’na TÜRKÇÜLÜK imanını aşılamalıyız!” “Milletin varlığını devam ettirmek için fertleri arasında düşündüğü müşterek bağ, asırlardan beri gelen şekil ve mahiyetini değiştirmiş, yani millet, dinî ve mezhebî bağlar yerine Türk milliyeti bağı ile fertlerini toplamıştır” “Milliyetin çok belirgin niteliklerinden biri de dildir. Türk milletindenim diyen insan, her şeyden önce ve kesinlikle Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz.” ”Gençliğin çalışkan, duyarlı ve MİLLİYETÇİ yetişmesi esas dileklerimizdendir.” Cumhuriyet gazetesi, 28. 4. 1933 ”TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİN ilâhî müjdecisi olan şiirleriniz, bugünkü mücadelemizin kahramanlık ruhuna doğuş ufku olmuştur. Gelişinizden duyduğum memnuniyeti ifade ile sizi milletimizin mübarek babası olarak selâmlarım.” 1921 Atatürk’ün dil ile ilgili sözleriÜlkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan milletindenim diyen insanlar her şeyden önce ve mutlaka Türkçe dili, dillerin en eğitim ile ilgili sözleriOkul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milleti, Türk sanatı, Türk ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle millet, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder. Başa dön tuşu

atatürk ün dil ile ilgili sözleri